GÜL
Gül, ziyafet sofralarının, bayram
şenliklerinin, törenlerin belli başlı süsüydü. Romalılar gülleri
kışın serlerde yetiştirirlerdi. O çağlarda bu çiçeğin
yapraklarından gül yağı (oleum rosarum) çıkarıldığını da
biliyoruz.Ama aslında gül kültürü Romalılardan çok daha
eskidir.Eski Mısırlılar, Babivliler, Pers'ler ve Yunan'lılar da
bu güzel kokulu çiçeği pek severlerdi.
ANKARA GÜL SİPARİŞİ - ANKARA ONLİNE
ÇİÇEK SATIŞI
İnternet üzerinden çiçek siparişi vermek ve
Ankara'ya çiçek göndermek için web sitemizi kullanabilirsiniz.
Ankara'ya online çiçek siparişi vermek için linke tıklayıp
online satış mağazasına girebilirsiniz. Ankara'da en güzel
çiçekler sizin için sunuluyor. Güllerin en tazeleri en goncaları
sizin için. Ankara'da gül buketi , vazoda çiçek ve sepette
güllerini en güzel hazırlayan sitedir. Alt bölümlerde güller
hakkında bilgileri bulabilirsiniz.
GÜL ÜRETME ÇİFTLİĞİ
Gül üretme çiftliği: Çiçeklenme zamanında
kadınlı erkekli çiftlik halkı bahçelerindeki gülleri itinayla
kopararak sepetlere doldururlar.
İşte Senatör Verres'in ta kendisi. Şu gül kokusuna dikkat
îttiniz mi?» Romalı köylüler senatörün bindiği arabaya yol
açtılar. Verres, kendi propagandasını kendi yapan ve rüşvet
almakla tanınmış politikacılardan biriydi.
arabasının içine doldurduğu bin bir renkli gül yapraklarının
üstüne uzanır ve şehirde bu şekilde dolaşırdı. Herkes 7nun böyle
«kokulu propaganda» yaptığını bilirdi.
Görülüyor ki gül kokusu daha eski çağlarda bile insanların
gönlünü fetheden bir etkiye sahipti. Bugün de olduğu gibi
Romalılar gülleri bahçelerinde yetiştirirlerdi
YABANİ GÜL
Yabani gül, dalları dikenlerle dolu olan bir ağaççıktır. Bu
dikenler gerçekte bir çeşit yapraktan başka birşey değildir.
Ana daldan çıkan asıl yapraklar kalın damarlı ve kenarları
tırtıllıdır.
Yabani gül çiçeği ayrı çanakyapraklıdır ve bunlar beş tanedir.
Bu yaprakların uçları aşağıya doğru kıvrıktır. Çiçeğin taç
bölümü ise beş taç yaprağından meydana gelir. Çiçeğin dip
tarafında bir «çiçeklik» vardır. Bu çiçekliğin etrafı daha sonra
sert tüycüklerle örtülür ve içinde kapçık meyveler oluşur.
Yabani gül bitkisinin yeryüzünün hangi bölgesinde türedi-ği
bilinmemekle beraber kuzey yarımküresinde ortaya çıktığı
kesindir. Çünkü bu bitkiyi güney yarımküresinde gören
olmamıştır.
Yabani gül bitkisinden kültür gülleri elde etmek için aşı fidanı
olarak yararlanılır. Güllerin doğru bir sınıflandırılmasını
yapmak güç,
hemen hemen imkânsızdır.Gülgiller familyasının örnek bitkisi
o-lan Gül'ün çok tanınmış birkaç ana türü şunlardır:
Hint gülü (Rosa in-dica), îran gülü (Rosa persica), Japon gülü
(Rosa rugosa).
GÜLLERİN GRUPLANDIRILMASI
Gül bitkilerini üç büyük grupta toplamak mum-kündür: 1 ) Kültür
gülleri, 2) Tırmanıcı güller, 3) Yabani güller.
Kültür gülleri ya yılda iki defa (ilkbahar ve sonbahar) ya da
yılın hemen hemen her ayında açarlar. Bunların bellibaşlı
karakteristiği taç yapraklarının çok katlı (katmerli) olusudur.
Küftür güllerinin kokusuz, az kokulu veya çok kokulu çeşitleri
vardır.
Tırmanıcı tipten olan güller geniş bahçe çardakları meydana
getirirler. Bunları ikiye ayırmak mümkündür: Pomponlar (kayısı
gülleri) ve iri güller. Pomponlar, ufak güllerin meydana
getirdi-ği topluluklar durumunda açarlar. İri güller de bitki
üzerinde tek tek dağılmış biçimde bulunur. Yabani güllerin az,
ama kendine özgü kokuları vardır. Bunların bellibaşlı
karakteristiği taçyapraklarının yalın kat oluşudur. Bir gül
çardağı Melezleştirme: Gül yetiştiricisi, bir gülden aldığı
çiçek tozlarını diğer bir gülün dişiciği üzerine fırçayla
serpiyor.Baccara gülün kiremidi kırmızı taçyaprakları vardır.
PATENTLİ GÜLLER
Gül'e «çiçeklerin kraliçesi» unvanı verilir. Hiçbir süs bitkisi
gül kadar süsleyici özelliklere sahip değildir.Sağlam gövdesi,
uzun ömrü, dallarının zengin ve yaygın görünüşü, çiçeklerinin
çeşitli renk ve kokuları, çiçek açma süresinin uzunluğu, bu süs
bitkisinin üstünlükleridir. Üstelik gül fidanının aşılanması da
kolaydır. Bu yoldan çeşit çeşit güller elde edilir. Bazı uzman
çiçekçiler, taçyapraklarda istenilen derecede bir renk değişimi
elde etmek için yıllarını harcarlar. İki ayrı türün birbirine
eşeysel katımıyla yapılan karma üretim yani melezleştirme
yoluyla yeni yeni türler elde edilmektedir. Bu üretim, bir
çiçeğin çiçektozunu diğerinin dişi organı üstüne taşımakla olur.
Bugüne kadar bu yoldan yapılan üretme sonucunda 26.000 yeni tür
ortaya çıkmıştır. Bunlardan 1.000 tanesi çiçek piyasasında
satılmaktadır.Ama en iyi cins güllere, uzman çiçekçilerin özel
olarak ürettikleri ve patentini aldıkları «patentli güller»
arasında rastlıyoruz. Eğer başka birisi aynı gülden üretmek
istiyorsa bu türün sahibine «patent hakkı» ödemek zorundadır.
Genel olarak çiçekçilik uzmanları bu gibi çiçeklere sevdikleri
kimselerin veya ülkelerin adını verirler.
Melezleştirme yoluyla elde edilen güllerin renkleri gerçekten
şahanedir. Mor renkten tutun altın sarısına, beyazdan koyu
kırmızıya kadar değişik renkleri vardır. Bugün gül uzmanlarının
en büyük rüyası günün birinde «mavi gül» elde etmektir.
Melezleştirme: Gül yetiştiricisi, bir gülden aldığı çiçek
tozlarını diğer bir gülün dişiciği üzerine fırçayla serpiyor.
BİR KAÇ MİLYON YAŞINDAKİ TAŞ GÜL
insanlar gülün varlığının farkına varalı çok olmamıştır. Halbuki
bu güzel çiçek, sanıldığından çok daha eskidir. Jeolojik
çağların Miosen döneminden kalma tabakalar arasında taşlaşmış
güllere raslanmıstır. Birkaç milyon yaşındaki bu «taş gül»
lerden biri Paris'teki Gül Müzesinde saklı bulunmaktadır. Bugün
dünyanın en eski cins gülü Almanya'da Hildestein kasabasının
kilise bahçesinde bulunuyor. Bu, gövdesinin kalınlığı 50 sm.'yi
bulan bir yabani gül ağacıdır. Boyu T3 m.'-ye kadar yükselen bu
ağacın çubuğu 11'inci yüzyıl başlarında daldırılmıştır. Çiçek
verme yönünden rekor Toulon'-da yetiştirilen Banksie cinsi bir
gül ağacına aittir. Bu ağaç yılda 50.000 gül vermektedir.
|